10 binde 2 ile 8 arasında görülen bir doğumsal kalp rahatsızlığı olan aort koarktasyonu sebebiyle yaptıkları ameliyat ile hastanın hayatını kurtaran doktorlar, erken teşhisin öneminde dikkat çekti.
Samsun’da yaşayan 24 yaşındaki Resul Con, güvenlik görevlisi olmak için gerekli olan belgeyi almak amacıyla bir kursa başvurdu. Kurstan istenilen sağlık raporunu almak isteyen Resul Con, Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitti. Burada Resul Con’a doktorlar, yapılan testlerde aort damarının 57 milimetre genişliğinde olduğunu söyledi. Akabinde Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi İlker Hasan Karal tarafından hastanın yatışı yapıldı. Doktor Karal ve ekibi tarafından yapılan testlerde hastanın kalbinde normalden 3 santimetre daha büyük aort anevrizmasının yanı sıra, ventriküler septal defekt (VSD) adı verilen kalpte delik, biküspit aort (kapak darlığı) ve aort koarktasyonu (aortta doğumsal darlık) da tespit edildi. Akabinde Resul Con, Kalp ve Damar Cerrahları Dr. Öğretim Üyesi İlker Hasan Karal, Dr. Öğretim Üyesi Emrah Ereren, Dr. Öğr. Üyesi Aşkın Kılıç ve Asistan Dr. İlayda Danışmaz tarafından hastaya yaklaşık 9 saat süren bir açık kalp ameliyatı yapıldı. Ameliyat başarılı geçti ve hasta hayata tutundu.
ÇOK NADİR GÖRÜLEN BİR HASTALIK
Tedavi süreci hakkında bilgi veren Dr. İlker Hasan Karal, “Hastamızın doğuştan kalp hastalığı var. Karıncıklar arasında bir delik, 3 yaprakçık olması gereken bir kalp kapakçığının 2 yaprakçık olması nedeniyle bize başvurdu. Testler sırasında kalpten çıkan ara damarın göğüs içerisinde daralması ve incelmesini tespit ettik. Açık kalp ameliyatı yapmaya karar verdik. Kendisinin onayı ile de bu zorlu ameliyatı yaptık. Şikayetinin olmaması, yaşının genç olması üstümüzdeki sorumluluğu stresi arttırmıştı. Başarılı bir ameliyat ile şu anda sağlığına kavuşmuş durumda. Kalpteki deliği kapattık. Kalpten çıkan ana damarla birlikte yıpranmış olan kapakçığı değiştirdik. Daralmış olan damarı da bypass yaparak tedavisini tamamladık. Sahip olduğu hastalık aslında literatürde çok nadir görülen, 10 binlerde 1 sıklıkla görülen hastalık. Bizim için, cerrahların tecrübelenmesi için, çok önemli bir hastalık durumundadır. Erken dönemde teşhis edilmeseydi ve tedavi edilmeseydi, ana damarda yırtıkla birlikte yüksek riskli bir ameliyat gerekecekti. Belki hastaneye yetişemeyecekti. Beyin kanaması gibi ani ölümle sonuçlanabilecek, damar yırtılmalarına neden olabilecekti bu hastalık. Daha da ilerleyen dönemlerde kalp yetmezliğine sebep olabilecek, hastanın hayat standartlarını oldukça düşürebilecekti. Erken dönemde teşhis edilmesi ve hastanın tedavi ile uyumlu olması bir şans olabilir” dedi.
“BU HASTALAR HAYATİ KOMPLİKASYONLAR YAŞAYABİLİYOR”
Hasta tedavi edilmeseydi ilerleyen yaşlarda hayati risklerin ortaya çıkabileceğini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Emrah Ereren, “Hastamızın 6 santimlik bir damar genişlemesi mevcuttu. Doğuştan olan bir bozukluk ama biz bunu araştırırken çektiğimiz bir tomografi ile aslında hastamızın inen aortasında nerdeyse kopma boyutuna yaklaşmış ciddi bir kalp hastalığı olduğunu keşfettik. Kalbinde delikte olduğu da görüldü. Bu tarz hastalar genellikle birden çok seansla, kapalı veya açık yöntemlerin açık olduğu yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Bu hastalarda özellikle bacaklara giden kan akımı ciddi anlamda azalabiliyor. Yorgunluk buna bağlı da halsizlik şikayetleri oluyor. Aynı zamanda üst tarafta ciddi basınç artışına bağlı beyninde ve aortun çıkan kısmında genişlemeler buna bağlı olarak yırtılma kanama gibi ölümcül riskler ortaya çıkabiliyor. Ameliyatı tek seansta veya çift seansta yapacağız konusunda fikir alışverişinde bulunduk. Yaptığımız konseyde bütün bozuklukların tek seferde düzelteceğimiz kararını aldık. Hastamızın hem genişlemiş aort anevrizmasını rezeke ederek oraya bir suni damar yerleştirirdik. Yapısı bozulmuş olan doğumdan itibaren çift kapakçık olan aort kapağını değiştirdik. Aynı zamanda kalpteki deliğini kapattık. Aynı zamanda da işin en zorlu kısmı aynı seansta aynı keşiden de koarktasyonu gidermek maksadıyla da hastanın aortasından çıkan en büyük ana atardamarla hemen arkasında aortası arasında bir suni damar koyduk. Hastamızın durumu gayet iyi. Normal şartlarda 30 yaşların 2’nci yarısından itibaren bu hastalar çok hayati komplikasyonlar yaşayabiliyor” diye konuştu.
“KALBİMDEN DOLAYI İŞE GİDEMİYORDUM”
Tedavi olan Resul Con ise “Benim bu kalp rahatsızlığım doğuştan, dediler. Kalp kapacığı açık veya delik, dediler. Ben de küçükken morarma oluyordu. Bayılmalar oluyordu. Büyüdükçe kapanır, dediler. Sonra tekrar gittim, bir kapak açık dediler. Tabii her yıl kontrole gidiyorum. 2019 yılında doktora gittim ve 47 milimetre aort damarın genişledi dediler. 2 kapaklı olduğumu 47 milimetre aort açıklığımın olduğunu anlattılar. Sonrasında 2024 yılında güvenlik olmak için kursa gittim. Çünkü bu kalbimden dolayı işe giremiyordum. Sağlık raporunu getirmek zorunlu oluyordu ve geçemiyordum. Bunun için heyete girmek gerekiyordu. Kalbimden dolayı heyeti geçebilir miyim diye doktora sordum. Doktor aort damarım 57’yi geçti dedi. Tabii, yaşın verdiği güçle ben hiçbir şey yapmıyordum. Sadece yürürken kalbimde çarpıntı oluyordu. Sonrasında buraya geldim. İlker hoca bana her şeyi anlattı. Hastaneye yatıralım, dedi. Sonra ameliyat oldum. Genç olduğum için hızlı toparladım” şeklinde konuştu.
Hastanın 2 gün içinde taburcu olması planlanıyor.